Aşk Çeşmesi’nin Hikâyesi

Trevi Çeşmesi (Fontana di Trevi), Türkiye’de bilinen adıyla ise Aşk Çeşmesi, yapımındaki zanaatkârlık ve estetik kurgu ile Roma’nın en ihtişamlı sembollerinden biri. Yılda ortalama 10 milyon turistin uğrak noktası olan tarihi yapının geçmişi neredeyse üç asır öncesine dayanıyor.

Fontana di Trevi’nin yapımına 1732 yılında başlandı. Görev, Papa XII. Clement’in isteğiyle dönemin ünlü heykeltıraş ve mimarı Nicola Salvi’ye verildi. Traverten ve mermerlerden oluşan yapının inşası tam 30 yıl sürdü ve yapımında birçok ünlü mimar rol oynadı. Aşk Çeşmesi’nin hikâyesi şöyle bir rivayete dayanır: Savaştan yorgun düşen kral ve askerleri susuzluktan ölmek üzerelerdir. Tam bu sırada karşılarına bir çeşme çıkar ve hayatları kurtulur. İşte o çeşme, klasik ve barok ahenginin en mükemmel eserlerinden biri olan Fontana di Trevi’dir.

Çeşmenin olduğu meydana çıkan üç yol vardır ve Trevi İtalyanca’da üç yol anlamına gelir. Ayrıca yapı, bünyesinde birçok heykel, kabartma ve betimlemeler barındırır. Hepsi farklı bir figürü temsil eder. Çeşmenin ortasında yer alan heykel Posedion’u, yanlarındaki heykeller ise bereket ve sağlık tanrıçasını temsil eder. Yine merkez bölümünde iki Triton arasında Tanrı Neptün heykeli yer alır. Roma Mitolojisi’ne göre Neptün, su ve denizlerin tanrısıdır. İki yanında biri uysal, diğeri agresif iki at ve onları tutan Tritonlar yer alır. Eserin tepe kısmında 4 adet daha heykel vardır. Bu heykeller bereket ve doğa ananın cömertliğini sembolize eder.

İçinde birçok hikâye barındıran yapının gelenekselleşmiş bir ritüeli vardır: Çeşmenin önündeki havuza para atmak. Her yıl Aşk Çeşmesi’ne para atmak için milyonlarca turist sıraya girer ve bu ritüelin onları yeniden Roma’ya getireceğine inanır. 

La Dolce Vita, When in Rome, To Rome with Love, Eat Pray Love, Ladri Di Biciclette ve Roman Holiday gibi birçok ünlü filme konu olan ve neredeyse üç asıra ilham veren Trevi Çeşmesi varlığını tüm ihtişamıyla sürdürüyor. Bazen aşıkları, bazen de tarihe aşık olanları ağırlıyor. Bu arada ‘’Aşk’’ Çeşmesi’nin Roma’nın tersten okunuşu ‘’amor’’ ile bir ilgisi var mıdır dersiniz?